'Önce küçük bir tohum düşer
kalbinin odasına sonra aşkla yeşerir.Kulak verin umudun sesini duyabiliyor
musunuz?'
Ben az da olsa duydum umudun
sesini kitabın en başından beri.Çünkü her zaman bir umut vardır hiçbir şey
imkansız değildir ve ben bunun kitaplarda da böyle olduğuna inanıyorum yanlış
mıyım?
1940 lar ve 2000 ler arasına
sıkışmış bir Sarah jio romanı daha.Gerçekten bu kadının yazar diline anlatışına
ve olayı kurgulayışına HASTAYIM.
1940larda fakir bir fırıncı
ailenin kızı Flora ve 2000lerde bahçe tasarımcısı Addison.. herşey Floranın o
gemiye binmesiyle ve Addisonun kocasıyla livinigston köşküne gitmesiyle başlar.
Bazen aşk bazen hüzün bazen de
çok az olsa da gerilimle karşılıyor bizi tekrar Sarah Jio.Ama diğer romanlarını
okuduktan sonra bunda hayal kırıklığı yaşadım diyebilirim.Bu tabi ki benim
kişisel fikrim ama genelde duyduğum yorumlar da bu yönde.Ama bu kitabı kötü bir
kitap yapmaz zaten kötü bir kitap yoktur diye düşünüyorum ben.Sarah jio bu
kitapta sadece tüm hünerlerini gösterememiş bence.Yoksa yine kurgu harika.Bu
arada diğer kitaplarını da mutlaka okumanız önerilir yavaş yavaş onların da
yazıları gelecek.
sarah jio okudunuz mu okuduysanız
hangi kitaplar ve yorumlarınız neler?bunları bizimle paylaşın ki herkes
yararlansın değil mi :))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder